İlk bilgilere göre 3 sivil rehineye karşılık 90 Filistinli mahkum bırakılacaktı. Ancak İsrail, salıvereceği mahkum sayısını 2 katına çıkardı. Anlaşma, her bir sivil İsrailli rehine için 30 Filistinli mahkum, her bir İsrail askeri için de 50 Filistinlinin serbest bırakılmasını öngörüyordu.
Bu gelişme, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Anlaşmanın detayları ve uygulanabilirliği üzerine tartışmalar sürüyor. İsrail'in mahkum sayısını artırması, Filistinli gruplar arasında da farklı tepkilere yol açtı.
İsrail'in mahkum sayısını artırma kararı, çeşitli stratejik nedenlere dayanıyor. Bu durum, hem iç politikada hem de uluslararası ilişkilerde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Anlaşmanın sağlanması, İsrail hükümeti için bir başarı olarak görülebilir.
Filistinli gruplar, bu artışı kendi lehlerine bir kazanım olarak yorumlayabilir. Ancak, bu durumun uzun vadeli etkileri ve sonuçları belirsizliğini koruyor. Anlaşmanın uygulanması, her iki taraf için de kritik bir süreç olacak.
Uluslararası toplum, bu gelişmelere dikkatle odaklanmış durumda. Anlaşmanın sağlanması, barış sürecine katkı sağlayabilir. Ancak, bu tür anlaşmaların uygulanabilirliği her zaman tartışma konusu olmuştur.
Özellikle, insan hakları örgütleri, mahkumların durumu ve serbest bırakılacak kişilerin kimliği hakkında endişelerini dile getiriyor. Anlaşmanın detayları, uluslararası gözlemciler tarafından da takip ediliyor.