MHP Milletvekillerinin İstifası ve Altın Kaçakçılığı İddiaları
MHP Milletvekillerinin İstifası ve Altın Kaçakçılığı İddiaları
MHP, Kasım 2024’te Dubai’den altın kaçakçılığı yaptıkları iddiasıyla üç milletvekilinin istifasını istedi. Hasan Basri Sönmez, Mustafa Demir ve İsmail Akgül, MHP'den istifa ederek bağımsız vekil olarak görevlerine devam etti. Bu süreçte, haklarındaki iddialara dair herhangi bir açıklama yapmadılar. Dört aylık süre zarfında, her birine 733 bin lira maaş ödendi.
Üç milletvekili, bağımsız kaldıkları için Meclis çalışmalarına katılmadı. Ne kanun teklifi verdiler ne de önerge sundular. Ayrıca, komisyonlarda görev almadılar. Bu durum, kamuoyunda büyük bir tepkiyle karşılandı. İddialara rağmen, savcılar hakkında herhangi bir fezleke hazırlamadı.
Altın Kaçakçılığı İddiaları
Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2023 Ağustos ayında işlenmemiş altın ithalatına aylık 12 ton kota koydu. İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, bu kota sonrası Dubai’den altın kaçakçılığının başladığını belirtti. Dubai’de altının kilosu 80 bin dolar iken, Türkiye’de bu fiyat 85-88 bin dolara kadar çıkıyor. Bu durum, kaçakçılığı teşvik eden bir faktör olarak öne çıkıyor.
Geçen Eylül ayında İstanbul Havalimanı VIP salonunda 60 kilo altın ele geçirildi. VIP salonuna getirilen altınlarla ilgili olarak, her seferinde büyük miktarda para kazanıldığı ifade ediliyor. Çömez, devletin bu durumu araştırması halinde büyük bir skandalın ortaya çıkabileceğini vurguladı. Bu durum, önemli isimlerin de dahil olduğu bir kaçakçılık ağına işaret ediyor.
Sonuç ve Kamuoyuna Yansımalar
Bu gelişmeler, Türkiye’deki siyasi ortamda büyük yankı uyandırdı. MHP’nin istifa talebi ve vekillerin durumu, kamuoyunda tartışmalara neden oldu. İddiaların ciddiyeti, vekillerin sessiz kalmasıyla daha da arttı. Bu durum, siyasi etik ve hesap verebilirlik konularında sorgulamalara yol açtı.
Öte yandan, altın kaçakçılığına dair iddialar, Türkiye’nin ekonomik durumunu da etkileyebilir. Hükümetin bu konudaki tutumu, ilerleyen günlerde daha fazla dikkat çekecektir. Kamuoyunun bu konudaki beklentileri, şeffaflık ve hesap verebilirlik üzerine yoğunlaşmaktadır.