İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinde okuduğu kitaplar ve bu konudaki yorumlar gündem oldu. İmamoğlu'nun adalet temalı okumaları dikkat çekti.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Cezaevindeki Okuma Tercihleri ve Yorumlar

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik 'yolsuzluk' soruşturması kapsamında tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Silivri Cezaevi'nde yaptığı açıklamalar gündem oldu. İmamoğlu, cezaevinde okuduğu kitaplar ve bu kitapların içerikleri hakkında bilgi verdi. Özellikle adalet temalı eserler üzerinde durması dikkat çekti.

Okuma Tercihleri ve Mesajları

İmamoğlu, cezaevinde geçirdiği zaman diliminde okuduğu kitaplar arasında 'Kuran-ı Kerim', 'Nutuk' ve Nâzım Hikmet'in eserleri olduğunu belirtti. “İnanıyorum ki Özgür Özel kapsayıcı, kucaklayıcı, birleştirici bir liste yapacak” diyerek destek verdiği Özgür Özel hakkında da olumlu düşüncelerini ifade etti. Okuduğu kitapların içeriğiyle ilgili olarak, “Kuran-ı Kerim’de de özellikle adaletle ilgili bölümleri not alarak okuyorum” dedi.

İmamoğlu'nun okuma listesinde yer alan eserler, adalet, hak ve hukuk temalarını ön plana çıkarıyor. Bu durum, kamuoyunda farklı yorumlara neden oldu. İmamoğlu, “Sivas kısmına geldim, Ankara’ya doğru ilerliyorum” diyerek okuma sürecinin devam ettiğini vurguladı. Bu açıklamalar, İmamoğlu'nun siyasi duruşunu ve düşüncelerini yansıtan önemli bir mesaj olarak değerlendirildi.

Yorumlar ve Eleştiriler

İmamoğlu'nun okuma tercihleri, medya ve kamuoyunda geniş yankı buldu. Nagehan Alçı, KRT'de katıldığı bir programda İmamoğlu'nun okuma alışkanlıkları hakkında eleştirilerde bulundu. Alçı, “Bakın samimiyet çok önemlidir” diyerek İmamoğlu'nun çok sayıda kitap okuduğunu belirtmesini eleştirdi. “Hem 'Nutuk'u hem Kur'an-ı Kerim'i, hem Hacı Bektaş'ı okuyorum, hem Nazım Hikmet'i okuyorum” demesinin samimi olmadığını ifade etti.

Alçı, “Olmaz toplumun her kesiminin oyuna talip olmak için daha fazla samimi olmak lazım” diyerek, İmamoğlu'nun bu söylemlerinin inandırıcılığını sorguladı. Bu yorumlar, İmamoğlu'nun siyasi kimliği ve okuma alışkanlıkları üzerine tartışmaları alevlendirdi. Alçı'nın “Kuvvetli bir hatip iyi bir siyasetçi ama ben çok okuyan bir isim olduğu kanaatinde değilim” ifadesi, İmamoğlu'nun okuma alışkanlıkları üzerine yapılan eleştirilerin bir parçası olarak öne çıktı.