İstanbul'da Doktorun Biber Gazı Olayı ve Tutuklanması

Image
İstanbul'da bir doktorun hastalara biber gazı sıkması ve personele silah göstermesi sonucu tutuklanması, sağlık sektöründe güvenlik sorunlarını gündeme getirdi. Olayın detayları ve doktorun savunması dikkat çekti.

İstanbul'da Doktorun Biber Gazı Olayı ve Tutuklanması

İstanbul'da Üsküdar Devlet Hastanesi'nde yaşanan olay, uzman doktor Okan Kemal Kaplan'ın hastalara biber gazı sıkması ve personele silah göstermesi ile gündeme geldi. Olayın ardından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Şüpheli doktor, 'Cumhurbaşkanına hakaret' ve 'Silahla tehdit' suçlarından tutuklandı.

Olayın detayları, hastane ortamında yaşanan güvenlik sorunlarını gözler önüne serdi. Doktorun evinde ve aracında yapılan aramalarda, 5 havalı tabanca, 3 elektro şok cihazı ve 2 biber gazı ele geçirildi. Bu durum, sağlık sektöründe güvenlik önlemlerinin yetersizliğini ortaya koydu.

Olayın Gelişimi

Olay, 14 Şubat günü Üsküdar Devlet Hastanesi'nde gerçekleşti. Uzman Doktor Okan Kemal Kaplan, hastalara biber gazı sıkarak ve personele silah göstererek büyük bir skandala imza attı. Olayın ardından başlatılan soruşturma, doktorun tutuklanması ile sonuçlandı.

Doktor Kaplan, savcılık ifadesinde biber gazı sıkma olayını, güvenlik görevlisi olmaması nedeniyle tehlikeli bir hastaya müdahale etmek amacıyla gerçekleştirdiğini belirtti. Bu durum, hastane güvenliğinin sorgulanmasına neden oldu.

Doktorun Savunması

Doktor Okan Kemal Kaplan, ifadesinde biber gazı sıkma eyleminin güvenlik eksikliğinden kaynaklandığını savundu. Ayrıca, silahın boncuk atan bir tabanca olduğunu ve bunu hastane personeline tanıtmak amacıyla bulundurduğunu ifade etti.

Kaplan, elektro şok cihazlarını ise hastaneye sürekli gelen bir köpeği korkutmak amacıyla kullandığını belirtti. Bu açıklamalar, doktorun eylemlerinin arka planını anlamaya yönelik önemli bilgiler sundu.

Cumhurbaşkanına Hakaret İddiası

Kaplan, Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla ilgili olarak ruhsal rahatsızlığının etkisi altında olduğunu ve bu nedenle olayları hatırlamadığını ifade etti. İlaç etkisi altında gerçekleşen bir eylem olduğunu savundu.

Bu durum, ruhsal sağlık sorunları olan bireylerin davranışlarının kontrol edilmesinin zorluğunu gündeme getirdi. Doktorun savunması, mahkeme tarafından inandırıcı bulunmadı.

Mahkeme Kararı ve Sonuç

Mahkeme, doktorun eylemlerinin birden fazla suça vücut verdiğini ve delillerin karartılma ihtimalinin bulunduğunu belirtti. Bu nedenle, tutuklanmasına karar verildi.

Olay, sağlık sektöründe güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Doktorun ruhsal durumu ve eylemleri, toplumda geniş yankı uyandırdı.